
yine hissizleşmeye başladım. herşey bu kadar güzelken ve duygularım bu kadar iyiyken niye böyle oldum bilmiyorum.
kuzumun da dediği gibi mutlu olunca bile kendimi en dibe sokmayı başarıyorum. sürekli düşünüyorum. yarını irdelemeyip anın tadını çıkarmak varken sürekli ama şu gün şöyle olacak bu gün böyle olacak diye kendimi yiyip bitiriyorum. mutlu olmayı beceremiyorum sanırım.çok çabuk bağlanıyorum hayatıma giren varlıklara.
düşünüyorum (hep yaptığım gibi) birilerine vermek için içimde çok fazla sevgi var ve bu çok fazla insan sevmediğim için sanırım. aslında sevmem gereken (ailemden olan bireyleri kasdediyorum) insanları sevemediğim için belki de.o yüzden hayatıma giren dostlarımı, kızımı (köpeğimi) ve ailem diyebileceğim annemi çok fazla sevgiye boğuyorum. hatta bazen öyle geliyor ki nefessiz bırakıyorum onları ve severken nefessiz kalıyorum çoğu zaman.
onlardan uzak olmak salt yalnızlık duygumu körüklüyor. şuan yanımda olan sadece kızım. o da bi süreliğine de olsa anneannesinin yanına gidecek 1 ay sonra.evet daha 1 ay var ama ben şimdiden o gidince onsuz ne yapacağımı düşünüyorum ve yine kahroluyorum.
sürekli gelecekte kendimi kaybedip kaybedip yeniden buluyorum. en azından bulmaya çalışıyorum. ama bu durum bu günümü her seferinde yok ediyor. canımı yakıyor.
annem geliyor yanıma. onu bu kadar çok severken günün getirdiği hissizlikten sevinemiyorum bile geldiğine.
böyle olmamalı. duygu ve düşüncelerimi olumlu ve kontrollü kullanmayı öğrenmem gerekiyor. aslında öğrenmiş olmam gerekiyor ya neyse.
şarkım: johnny cash-hurt